DEVAM: 5- Namazı Beklemenin ve Mescide Gitmenin Fazileti
10. Ubey b. Ka'b (r.a.)
- - (-)
2786 (1)- Ubey der ki: Evi mescide uzak olan kuzenim vardı.
Ona: "Bir merkep veya başka bir şey alsan" dediğimde: "Evimin
Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in evinin bitişiğinde olmasından
hoşlanmam" karşılığını verdi. Kendisinden bundan daha kötü bir söz
işitmemiştim.
Ravi der ki: Meğerse o mescide olan adımları kasdediyormuş.
Ubey bu durumu Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sorduğunda: ''Ona her
adımda bir derece vardır" buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Humeydı1/186 (376) rivayet etti.
2787 (2)- Ubey b. Ka'b der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Sana ümid ettiğin (sevap) vardır" buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Müslim 1/461 (663), İbn Mace 1/257 (783) ve
İbn Huzeyme 1/230 (450) rivayet ettiler.
2788 (3)- Ubey b. Ka'b der ki: Medineli bir adam vardı.
Mescid'e onun meskeninden -veya: "evinden"- daha uzak olan bir
kimseyi bilmiyorum. Kendisine: "Bir eşek satın alıp da karanlıkta ve
şiddetli sıcaklarda yakıcı taşlardan korunmak için ona binsen"
denildiğinde:
"Meskenimin" -veya: "evimin"- Mescid'in
yanında olmasını istemiyorum" karşılığını verdi. Bu durum Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ulaştırılınca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): ''Meskenimin'' -veya: ''evimin''- Mescidlin yanında olmasından
hoşlanmam'' demekle ne kasdettin?'' diye sordu. Adam: "Ben, Mescid'e
gidişimin ve ailemin yanına dönüşümün bana sevab olarak yazılmasını arzu
ettim" cevabını verdi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ona: ''Allah bütün bunları sana verdi'' veya- ''Allah sana ümid etmiş
olduğun şeyleri verdi'' -veya- "Allah sana ümid etmiş olduğun şeylerin
tümünü verdi" buyurdu.
[-Sahihtir-]
Diğer tahric: Ebu Davud 1/150 (557) ve Beğavi, şerh es-Sünne
3/340 (787) rivayet ettiler.
2789 (4)- Ubey b. Ka'b der ki: Sürekli olarak cemaat
namazına Mescid'e gelen biri vardı. Ona: "Bir eşek edinsen de şiddetli
sıcaklarda yakıcı taşlardan, dikenlerden ve düşmekten korunmak için ona binsen
-Şube ekledi: "Ubey dördüncü şeyi de zikretti (ancak ben unuttum)"
dedi- denildiğinde, adam yemin ederek: "Evirnin Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in evinin bitişiğinde olmasından hoşlanmam" karşılığını
verdi.
Bu durum Allah Resıdü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
zikredilince: ''Sana niyet ettiğin şey vardır'' veya- sana niyet ettiğin şeyin
sevabı vardır'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
2790 (5)-Z Ubey b. Ka'b der ki: Bir adam vardı ki ben, Medine
ahalisinden insanlar içinde kıbleye doğru namaz kılanlardan Mescid'e evi ondan
daha uzak olan birini tanımıyorum. Bütün namazlarda Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte bulunurdu. Ona: "Bir eşek satın alıp da
karanlıkta ve şiddetli sıcaklarda yakıcı taşlardan korunmak için ona
binsen" dediğimde: "ValIahi evirnin Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) Mescid'ine bitişik olmasından hoşlamnam" karşılığını verdi. Bu
durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdiğimde, Allah Resulü
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bunun sebebini sordu. Bunun üzerine adam:
"Ey Allah'ın Resulü! Ben, Mescid'e gidişimin ve ailemin yanına dönüşümün
bana sevab olarak yazılmasını arzuladım" cevabını verdi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: /lAllah bütün bunları sana verdr/
-veyaAllah sana ümid etmiş olduğun şeylerin tümünü verdi'' buyurdu.
[-Sahihtir-]
2791 (6)-Z Ubey b. Ka'b der ki: Ensar'dan bir adam vardı ve
evi Medine'nin en kıyı tarafındaydı. Sürekli olarak da Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ile birlikte cemaat namazında bulunurdu. Onun bu durumuna
acıdım ve: "Ey Filan! Bir eşek satın alıp da şiddetli sıcaklarda yakıcı
taşlardan ve yırtıcı hayvanlardan korunmak ıçın ona binsen" dediğimde: "ValIahi,
evimin Muhammed'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) evinin yanında olmasından
hoşlanmam" karşılığını verdi. Bu cevabı çok ağın ma gitmişti. Allah
Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittim ve durumu anlattım. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu çağırtınca adam aym şeyi tekrar edip Mescid'e
geliş gideşinden dolayı sevap kazanmak arzusunda olduğunu söyledi. Bunun
üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sana ümid etmiş olduğun
sevap vardır.'' buyurdu.
[-Sahihtir-]